SEZARYEN AMELİYATLARI HAKKINDA...

Sağlıkta Dönüşüm ve sağlık ticaretinin kurumsallaşması sonucunda ülkemizde sezaryen varsayılan ve saygın bir doğum yöntemi haline gemiştir. Ne hekimlere ne de halka normal doğumun herşeyden önce "normal" ve "doğal" bir doğum şekli olduğunu kabul ettirmek artık mümkün değildir. Normal doğum bir hastalık,  geri ilkel, bebeğinin geleceğini düşünmeyen, sorumsuz kimselerin başvuracağı bir yöntem gibi algılanmaktadır.  

Sezaryen yapan kadınlar cerrahi bir girişim yaptığı için hastanede daha uzun kalmaktadır. Hastaneler bu fırsatı da değerlendirerek yeni doğan bebekleri bir hasta gibi ele almakta ve yoğun bakımlarda yatırmaktadırlar. Bunun nedeni de yüksek olan yoğun bakım ücretleridir. Kimse normal bebeklerin neden yoğun bakımda yatırıldığını sorgulamamaktadır. bul anne ve babalara çok ileri, modern, daha önce yapılmayan bir uygulama gibi takdim edilmektedir. Yeni doğanların sırf ticari nedenlerle yoğun bakıma yatırılması, anne sütü yerine damardan beslenmesi ve kendilerine gereksiz yere antibiyotik verilmesi bunlarda kan zehirlenmesi (sepsis) ve ölümlere yol açmaktadır. Bu nedenle, Türkiye'nin her bir bölgesinden sık sık kitlesel yeni doğan ölümlerine rastlanmaktadır.

Bu sepsislerin esas nedeni antibiyotik verilmesi ve ağzı ve sindirim sistemi normal çalışan bebeklerin damardan beslenmesidir. Yeni doğduğu için  boğaz florası (koruyucu mikroplar) oluşmamış bu bebeklerin doğar doğmaz antibiyotik tedavisine alınması dirençli mikropların boğaz engelini aşarak vücuda kolaylıkla girmesine yol açar. Çoğu antibiyotiklere dirençli bu mikroplar da vücutta kolayca sepsis ve hastane enfeksiyonu denen iatrojenik (tıbbi işleme bağlı) sepsisi ve ölümlere neden olur.  Çözüm bu bebekleri anneleri ile başbaşa bırakmaktan ve normal yoldan beslenmelerine izin vermekten geçer.

Aşağıdaki yazıda cerrahi girişime bağlı diğer tehlikeler yanında sezaryenle ilgili bazı araştırma sonuçları bulunmaktadır.

Sezaryen modası tıbbi gerekçelerle değil sağlık endüstrisinin ve ona bağlı tıp eğitiminin bir sonucu oluştuğu için, bu gibi karşı yayınlar halkın ve hekimlerin görüşlerini şüphesiz değiştirmeyecektir. Bu sağlık sisteminde vatandaş istese bile normal doğum yaptırtabilmesi mümkün değildir. Uygulayıcılar bir şekilde onları sezaryene yönlendirecektir. Ne hikmetse  her gebe ve fetüs ölüm tehlikesi yaşamaktadır (?). Bu nedenle doğum sezaryenle yapılmalıdır. Günümüzde normal doğumun olması gereken doğum şekli olduğunu kabul eden tek bir hekim bile bulmak mümkün değildir. Bu garabet de Türkiye'deki tıp eğitiminin bir sonucudur. Bu sistem sadece tıbbi bilmeyen  hekimler değil, sağlıklı düşünemeyen hekimler de yetiştirmektedir. Bu sorun tıbbi değil ekonomik ve sosyolojik bir sistem sorundur.  Sağlıkta Dönüşüm yolundan vazgeçmedikçe sezaryen doğumları giderek artacaktır. 


Regional blocks superior to general anesthesia for cesarean section
April 29th, 2009 

General anesthesia (GA) is associated with an increased risk of infant intubation and low Apgar scores, relative to regional anesthesia. An analysis of 50,806 cesarean deliveries, published in the open access journal BMC Medicine, strongly supports guidelines that regional anesthesia is to be preferred over GA for most cesarean sections. 




Charles Algert, from the Kolling Institute at the Royal North Shore Hospital, Sydney, was part of a team of researchers who studied births in the state of New South Wales, Australia, between 1998 and 2004. He said, "We have shown that general anesthesia poses significant risks to the neonate of both resuscitation requiring intubation and of a poor Apgar score at 5 minutes. The greatest relative risk of both adverse outcomes occurred in low-risk, planned, repeat cesarean deliveries under GA, but the greatest excess in risk attributable to GA was for emergency deliveries for fetal distress where the infant would already have been compromised to some extent". 

Although current guidelines recommend regional blocks, GA was still used for 12.6% of cesareans across NSW in 2006. According to the NHS Maternity Statistics, 8.7% of cesarean sections in England in 2006-2007 were performed using GA. It is generally presumed that any harm caused by GA is short-lasting, with most studies focusing on resuscitation and the Apgar score at one minute. According to Algert, however, this may not be the case, "The increased rates of neonatal intubation after GA shown in this study represent harm in and of itself, and the persistence of low 5-minute Apgar scores suggests that deleterious effects may last longer than the immediate aftermath of delivery". 

The authors conclude, "Clinicians considering the use of GA for a cesarean delivery should be aware of these possible consequences for the infant, for both planned and emergency sections". 

More information: Regional block versus general anaesthesia for caesarean section and neonatal outcomes: a population-based study, Charles S Algert, Jennifer R Bowen, Warwick B Giles, Greg E Knoblanche, Samantha L Lain and Christine L Roberts, BMC Medicine (in press), http://www.biomedcentral.com/bmcmed/

Source: BioMed Central (news : web)
http://www.physorg.com/news160213851.html


C-sections a critical factor in preterm birth increase
May 28th, 2008 

Cesarean sections account for nearly all of the increase in U.S. singleton preterm births, according to an analysis of nine years of national birth data. 



  


Between 1996 and 2004 there was an increase of nearly 60,000 singleton preterm births and 92 percent of those infants were delivered by a cesarean section, (c-section), according to research by investigators from the March of Dimes and the U.S. Centers for Disease Control and Prevention (CDC) that will be published in the June issue of Clinics in Perinatology. 

While singleton preterm births increased by about 10 percent during this time, the c-section rate for this group increased by 36 percent.

Preterm birth is a serious and costly health concern and is the leading cause of death in the first month of life. More than 520,000 babies – one out of every eight – are born too soon each year in the United States.

Late preterm babies, those born 34-36 weeks gestation, account for most of the increase in the US singleton preterm birth rate. These infants have a greater risk of breathing problems, feeding difficulties, temperature instability (hypothermia), jaundice, delayed brain development and death than babies born at term. This new analysis shows that that these late preterm infants had the largest increase in c-section deliveries.

“While maternal and fetal complications during pregnancy may result in the need for a c-section, we’re concerned that some early c-section deliveries may be occurring for non-medically indicated reasons,” said Alan R. Fleischman, M.D., the March of Dimes medical director and senior vice president. “We need research to determine how many c-sections that result in preterm babies are not medically indicated and may place both mother and baby at risk for little or no medical benefit. ”

C-sections are the most common major surgical procedure for women. More than 30 percent of the 4.1 million U.S. live births are delivered via c-section and the rate has increased dramatically since 1996. A c-section delivery can be lifesaving when there are complications during pregnancy, but it is a major operation with potential risks to the mother from the surgery and anesthesia and to the baby, if the delivery occurs too soon. The March of Dimes is concerned that some early deliveries may occur without good medical justification and may be done at the request of the mother or based on an inappropriate recommendation from the doctor.

Source: March of Dimes Foundation
http://www.physorg.com/news131173190.html


Hiç yorum yok:

GATS ANLAŞMASI KAPSAMINDA BULUNAN HİZMET SEKTÖRLERİNİN SINIFLANDIRILMIŞ LİSTESİ

GATS ANLAŞMASI KAPSAMINDA BULUNAN HİZMET SEKTÖRLERİNİN SINIFLANDIRILMIŞ LİSTESİ Çeviri: Selim Yılmaz Aşağıdaki sınıflandırma 1994...